

ISRAELI TURKS
JEWS FROM TURKEY IN ISRAEL
יוצאי תורכיה בישראל



LUIZA UÇKİ
December 16 at 12:58pm
FANUSUN SIRRI
Herkese sevgiler
Çok uzun zamandır yazamıyordum ve belki de uzun bir süre daha bu satırlara hasret kalacağım;çünkü bu sene; 'değişiklik yılı' olarak hayat antolojimde yerini alacak nitelikte.Birçok yenilik ile çok farklı işlere soyunduğum bir dönemden geçmekteyim.Yenilikler her zaman insanın yeniden doğuşuna vesile olmuştur .Ancak aynı zamanda yoğun çalışma gerektirir.Bu süre zarfında sokakta beni tanımadan ve ya tanıyarak yolumu kesip yazılarımı soran beni şımartan,mest eden herkese şükranlarımı sunmayı bir borç bilirim.Yüreklerinize sağlık
Bu hafta çok değerli Rav'ımdan yeni duyduğum kendi algıma göre birazcık harmanlayıp yorumladığım sıcağı sıcağına fırında pişmiş GERÇEK bir yaşam öyküsünü izninizle sizlerle paylaşmak istiyorum.Not:İsimler kurmacadır.
Davit;çok başarılı ,maddi olarak oldukça güçlü biridir.En büyük tutkusu ise senelerdir biriktirdiği saat koleksiyonudur.Bir gün yabancı bir dergide 'algıda seçicilik 'misali bir saat görür ve aklı başından gider.Araştırır .Oranın telefonunu bulur.Satıcı:Bu ;çok değerli bir parçadır ve fiyatı da elli bin dolardır ama her kuruşuna değer;diyerek başladığı ürünün özelliklerini sayar da sayar.Davit çok etkilenir.
Hemen siparişi verir.Satıcı:Bir hafta içinde bu çok değerli ürün ;bizim sizin ülkenizdeki bayisine teslim edilecek,sizi arayacaklar;diye açıklar.Davit;oldukça heyecanlıdır.Yerinde duramıyordur.Küçükten beri saatlere inanılmaz bir tutkusu vardır.
Nihayet bir hafta geçer.Beklediği telefon gelir.Saati gelmiştir.İş yoğunluğu vardır.Ertesi gün alacağını bildirir.Heyecanı had safhadadır.Ardından bir telefon daha alır.Bu da küçük bir çocukken onu eğiten Amore'sindendir(Öğretmeni).Adam:Davit zor durumda kalmasaydım seni aramazdım.Dün büyük bir yangın çıktı ve beş çocuklu bir ailenin evi tamamen yandı .Sokakta kaldılar.
Evin sıfırdan yapılması için 100 bin Dolar'a ihtiyaç var.Tabii ki senden böyle birşey istemiyorum.Tanıdığım varlıklı ve senin gibi vicdan sahibi ,iyiliksever ve bunu şov için yapmayan kişileri arıyorum.Herkes ne kadar verebilirse toparlayıp bu insanlara yardım bulmaya çalışıyorum.Ne verebilirsen ;diye belirtir.Davit telefonu kapatır ve düşünmeye başlar:Allah beni bir saate 50 bin Dolar verebilecek kadar güce layık gördü;ama bu kuvvetin hiçbiri benim değil.Hepsi O'nun.Şimdi ben o saati taksam ne olur takmasam ne olur.
Zaten bir sürü saatim mevcut.Beş yavrunun sokaklarda kalmasından daha mı değerli?Schindler's List filmindeki adamı anımsıyorum .Savaş sonrası nasıl da cinnet geçirmişti.Neden yüzüğümü,saatimi satıp daha çok insanın hayatını kurtarmadım ki Nazilerin zulmünden ? ;diyerek feryat etmemiş miydi?;diye düşünerek kararını net bir şekilde verir ve aynı zamanda iş ortağı olan kardeşini arar.Durumu ona da anlatır.Kardeşi:Sen ne kadar veriyorsan aynısını benim için de yolla ;diye belirtince Davit'in içini bir huzur kaplar ve öğretmenini arayarak hemen tüm parayı kardeşiyle beraber yollayacaklarını belirtir.Verdikçe asıl ALAN olduğunun bilinciyle hiç bir üzüntü duymadan bayiyi arayıp saati almaktan vazgeçtiğini açıklar.
Aradan dört sene geçer.Ülkesinde büyük bir yangın kundaklama olayı gerçekleşir.Birçok yerde aynı anda yangınlar çıkar. Davit iş gezisindeyken bu yangından onun muhteşem villası da nasibini alacaktır.Tüm sokak boşaltılır .Davit'in eşi ve çocukları da evden uzaklaştırılır.Ertesi gün yangın söndürülür ve inanılması güç bir görüntü ortaya çıkar .Yangın o sokaktaki tüm evleri küle çevirmiş ;ama tam Davit'in villasında durmuştur.Ne bahçesindeki ağaçlar ne de çimenler,çitler damla hasar görmemişlerdir.Sanki evin üstünde koruyucu bir FANUS evi her türlü kötülükten korumuştur.Bu tamamen bir MUCİZEdir.Tüm gazeteler bu olaydan bahsederler.Davit iş dönüşü gazetelerdedir.Röpartajında şunu söyler:Şimdi siz bana bu koruma kalkanı özelliğindeki FANUSUN SIRRINI soruyorsunuz
.Açıklayayım:Küçük bir çocukken çok yoksuldum.Okumak için part time bir iş bulmalıydım .Günlerce iş aradım.Sonra bir teklif geldi.Okulun yakınında bir lokal çok müşterisi olduğunda beni çağıracaktı.İlk telefon hemen geldi.Çalıştım ve o gün benim için çok değerli meblada bir para kazandım.Ertesi akşam tekrar çağrıldım ve üçüncü gece de ordaydım.Sevinçten uçuyordum.Ancak ardından telefonlar kesildi.Birkaç hafta sonra yine sıkıntıdaydım.Bir bankta oturup kara kara düşünürken önümden bir dilenci geçti.Sanki ben çok zengindim de yardım edecektim ;diye düşündüm .Dilenci:Çok açım sadece 5 Dolar;dedi.Cebimde son kalan 10 Dolar vardı.Aç halini görünce bir an bile düşünmeden 5 Dolar'ı ona verdim .Beş dakikayı geçmeden lokalden telefon geldi .O gece özel bir geceydi ve tam 50 Dolar ;kısacası verdiğimin tam 10 katı kadar para kazandım.Bu bir tesadüf değildi .Farkındalık dedikleri bu olsa gerekti.
İşte o an hayat felsefemi oluşturacak öğretiyi yaşamıma alıverdim .Ne kazandıysam bir kısmını bağışladım .Verdikçe kazancım katlandı ve bugünlere geldim.İşime Tanrı'yı da ortak ettim hem de kimsenin kolunu kanadını kırmadan yaparak .İlerde travmalarını atlatamayacakları durumlara sokmadan ,kimseyi rencide etmeden ,affetme seminerlerine başvuracakları ortamlar yaratmadan gerçekleştirdim bu yardımı.Verin ama bunun gücü EGOnuzdan gelmesin.Kaynağınız Tanrı katından olsun.İhtiyacı olanları kollayın.İnsanlar sizi konuşsun diye yapmayın !Mucizeler işte aynen burada yaşandığı misalde her an hayatımıza girebilir sadece ve sadece inanmaktan ve sizi kötülüklerden koruyacak sihirli iksir olan sadaka vermekten ,usulünce yardımlaşmaktan vazgeçmediğimiz sürece;diye belirtir.
Evet sevgili okuyucularım ;insan hayatı bir anda hem pozitife hem de negatife dönüşebilmektedir .Hepimizin her an yaşadığı bir çok olayda gözlemlediğimiz gibi hayat bizi bir anda dar engebeli yollara götürebiliyor.Olumsuzluklardan nasıl korunacağız ?Ne yapmalıyız ?derseniz elimizden gelebilecek birkaç basit sihirli merhem var kanımca ve deneyimlerimce:Büyüklük yapmayarak gücümüzü daima iyiye kullanabilirsek ,kimseyi küçük düşürmez paranın asıl sahibi olmadığı bilincine sahip olabilirsek ,birbirimizi desteklersek Tanrı da bizi bir babanın kollarındaymışız gibi sever kollar ve her türlü kötülükten aynen buradaki FANUS misali korur .
Mucizeler göz açıp kapayıncaya kadar bizi bir noktadan çok yükseklere çıkarabilir.
Hanuka Bayramı yaklaşırken herkese MUCİZELER dolu muhteşem keyifli birbirinden harika günler dilerim.
Shabbat Shalom
Luiza UÇKİ
-------------------------------------
LUIZA UCKI
BEMBEYAZ GELINLIK
Luiza Uçki
March 4 at 1:14pm
BEMBEYAZ GELİNLİK
Lorena;oldukça alımlı bir o kadar da iyi kalpli bir kızdır.Evlenme çağına gelince de büyük aşk yaşadığı kişi ile hayatını birleştirmeye karar verir.Anne ve babasının biricik kızıdır.Herşey mükemmel olmalıdır.Sıra gelinliğe gelince halası devreye girer:Bakın benim çok yakın bir dostum aniden eşini kaybetti ve dul kaldı.Çok iyi bir terzidir.Gelinlik işine girmek istiyor.Durumu çok kötü.Evet belki bu dikeceği ilk gelinlik olacak ama sevap ve dua da kazanacaksınız.Ne dersiniz ?deyince Lorena seve seve kabul eder ve ailece Sara'nın evine gidilir.Kadın sevinçten yerinde duramıyordur.Çok heyecanlıdır.Lorena ona aklındakileri anlatır .Kahveler içilir ve el sıkışılır.Sara:Merak etmeyin.Gerekirse geceler boyu uyumayacağım ve unutulmaz bir elbise dikeceğim,güzel kızım;diye açıklar.
Düğüne bir hafta kala gelinlik hazırdır .Almaya giderler.Lorena giyince annesi bayılmak üzeredir:Olamaz!!!Hiç beğenmedim!Yakası çok kapalı ,kolları olmamış .Duvak desen rezalet!,deyince sabahlara kadar bu gelinlikle uğraşan ve yoğun emek veren Sara çok üzülür:Neresi olmamış?Düzelteyim hemen ,diye belirtir.Bu ;onun ilk gelinlik tecrübesidir.
Annesi:Bu paranız.Düzeltme müzeltme istemiyoruz,diyerek gelinliği alıp hışımla çıkar ordan .Görümcesine:Sen arzu edersen iyilik et kadına sadaka ver ne dilersen yap da bizi karıştırma.Benim dünya güzeli kızım bir kez evlenecek!Çok güzel olmalı,diye belirterek soluğu o yörenin en ünlü modacısının yanında alır:Bir hafta sonra düğünümüz var.Yetiştirin .Para sorun değil .Yeter ki kızım mükemmel olsun ,der.
Pazar evleneceklerdir.Bir gün önce Cumartesi sabahı Lorena erkenden kalkar ve dua etmek için sinagogun yolunu tutar .Rabi bir konuşma yapıyordur:Dullara ve de yetimlere yardım etmemiz çok büyük sevaptır.Bakın bir keresinde bir adam astroloğa gider.Çok tanınmış olan bu astrolog ona :Maalesef size iyi haberlerim yok.Siz tam on gün sonra bu dünyaya gözlerinizi yumacaksınız,demesin mi?Aradan tam 10 gün geçer.Adama hiçbirsey olmaz .Mucize gibidir.O kişi yıllarca yaşamını sürdürür .O güne dek sıfır hata yapan astrolog onunla uzun bir görüşme yapar.Tüm hayatını öğrenince anlar ki ;o kişi dul bir kadına ve çocuklarına bakmakta ve onların tüm masraflarını üstlenmektedir.Bu yüzden Tanrı onun ömrüne ömür katmıştır;çünkü ona birşey olursa o dul hanım ve yetimler de zor duruma düşeceklerdir.
Düşünün bir anda eşinizi kaybettiniz ve çocuklarınıza hem ana hem baba olmak zorundasınız.Çocuklarınız için GÜÇLÜ olmak durumundasınız.Maske takıp mutlu gözükmek ,onların etkilenmemesini sağlamak ,DİMDİK ayakta durabilmek kolay mı?Madden ve manen çok ağır bir yük .O yüzden Tanrı onları kollamamızı ve desteğimizi üzerlerinden eksik etmememizi buyurmuştur,diye açıklar .Lorena; Sara'yı anımsar.Kadıncağız ne çok üzülmüştür kim bilir diye düşünür .Ne göz nuru dökmüştür ve sonuç hüsran olmuştur.Belli etmese de Sara'nın gözlerinin içi her daim dolu doludur her an fışkırmaya hazır bir akarsu gibi.Belli ki çok acılar yaşamış ve ailesi için çabalamaya,hayat mücadelesine devam etmiştir asla pes etmeden.Empati kurar biraz .Çok zor bir durumdur.Birsey düğümlenir boğazına.O ;hayatı boyunca insanlara yardım etmiş çok iyi nitelikte biridir.Birseyler ona ters geliyordur .İç sesi 'yanlış 'alarmı vermiştir çoktan ve o ses asla yanılmamıştır.
Pazar sabahı büyük gün gelip çatmıştır.Herşey hazırdır .Lorena'nın içinde ise tarif edilmez bir sıkıntı mevcuttur.Modu çok düşüktür.Yüzünden düşen bin parçadır.Herkes heyecana bağlar.O kadar dalgındır ki;bir ara ayağı takılır,bir anda çok kötü bir kaza olur ve masadaki kahve gelinliğin üzerine dökülüverir.Herkes donakalmıştır .Ne yapsalar lekeyi çıkaramazlar.Çok kötü bir görüntü oluşmuştur.Gelinliğin tam ortasında kapkahve kocaman bir leke.Çıkmaları gerekmektedir.Büyük bir sorunla karşı karşıyadırlar.Çare ilk dikilen gelinlikte bulunur.En azından BEMBEYAZdır.Hemen elbise çıkarılır ve o giyilir.Annesinin suratı oldukça asıktır.Duruma çok üzülür ;ama en akıllı çözüm de budur.
Lorena'nın da üstüne o an TANRISAL bir NUR yağmıştır.Allah'ın bir lütfü misali o kadar güzeldir ki ;etrafına ışık saçıyordur.Tüm gözler onun üzerindedir.Resmen parlıyordur hem gözlerinin içi hem de yüzündeki mutlu tebessüm insanları derinden etkilemektedir .Gelinin tılsımlı bir güzelliği vardır.Herkesin gözü onun üstündedir ve sadece o;günlerce her hanede konuşulur.O mükemmelliğinin sırrı çözülmeye çalışılır.
Gelinliğinin nerden yaptırıldığı öğrenilir.Sara;bir anda bir sürü gelinlik siparişi almaya başlar .Gece gündüz çalışır .Daha iyi gelinlikler yapmayı kafasına koymuştur.Kendini buna adar ve birkaç yıl içinde çok başarılı bir gelinlikçi oluverir.
Bir gün bir derginin konuğudur.Boy boy resimleri yayımlanır.Lorena'nın annesi:Bak şu Allah'ın işine o gün üzerine kahve dökülmeseydi; o gelinliği giymeyecektin ve Sara da bu kadar ünlü bir terzi olamayacaktı .Kelebek etkisi misali.Tanrı ona yürü ya kulum dedi.Şans işte.Kesin bu mizansende MELEKlerin parmağı var .O kahveyi de üstüne melekler dökmüştür ;der.Lorena:Anneciğim ;bir İTİRAFTA bulunacağım .O kahveyi birisi bilerek gelinliğime döktü.Merakta bırakmayayım seni.Kim mi?:Bendeniz.Ne olur kızma bana!Yepyeni bir hayata başlıyordum ve kimseyi üzerek yeni BEMBEYAZ bir sayfa açamazdım.Vicdanım ;dul bir kadını üzmeye mani oldu.Haklıydın.Elbise çok güzel olmamıştı.Ancak o an bunun benim için çok da önemi yoktu .Sevdiğim adamla evleniyordum .Zaten bir kadın MUTLUYSA ,aşkı yaşıyorsa,seviyor ve de seviliyorsa o hanım;dünya güzeli oluverir.Ne giyse yakışır .Gözlerinin içi gülüyorken her insan muhteşem gözükür .Yeni yaşamıma yanıma BÜYÜK bir MİTSVA(sevap ) alarak girmek istedim ;diye açıklar annesinin gurur dolu bakışlarıyla ...
Herkese ;duyarlılık katsayısı had safhada ,GÖZLERİNİZİN İÇLERİ mutluluktan gülerek,severek ve çok çok sevilerek geçireceğiniz birbirinden güzel günler dilerim
Luiza Uçki